HERŞEY VATAN İÇİN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Senaristten çarpıcı itiraf: Hatırla Sevgili'de tarafsız olamadım (röportajdan alıntı)

Aşağa gitmek

Senaristten çarpıcı itiraf: Hatırla Sevgili'de tarafsız olamadım (röportajdan alıntı) Empty Senaristten çarpıcı itiraf: Hatırla Sevgili'de tarafsız olamadım (röportajdan alıntı)

Mesaj tarafından Admin Perş. 29 Mayıs 2008, 19:08

Senaristten çarpıcı itiraf: Hatırla Sevgili'de tarafsız olamadım (röportajdan alıntı)


Nilgün Öneş, cismiyle ortalıklarda görünmese de, grafik tasarımları ile kitap kapakları ve film afişlerinde, senaryoları ile Süper Baba, İkinci Bahar gibi şahane dizilerde güzel kalbini toplumla paylaşan değerli bir insan, yönetmen Yavuz Turgul'un biriciği. Onu uzun zamandır Hatırla Sevgili'nin senaristi olarak izliyoruz. Dizinin bitmesine üç bölüm kala konuşmak kısmet oldu.

Hatırla Sevgili'de biraz fazla taraf olmadınız mı?

Tarafsız olmaya çalışıyorum. Kendimi paralıyorum. Bütün görüşlere yer vermeye çalışıyorum. Geriye çekilip tepeden bakmaya çalışıyorum. Ama mümkün değil ki, ben bir tarafım. Amcam da dayım da İşçi Partisi üyesiydi. Onlarla aynı fikirde bir babanın çocuğu olarak benim çocukluğumdan beri bir görüşüm vardı. Diziye de bunu yansıttım tabii.

Sağ kesimi, sol kesim kadar vermediniz. Bir tek Yaşar ve Metin'le iş bitti mi? Çünkü orada da çok büyük dramlar yaşandı.

Doğru, yaşandı. İşin konsepti Türkiye'deki darbeler ve sonuçlarıydı. Böyle olunca zaten yol belli oldu. Biz THKO'nun içinden gideceğiz. THKPC bile değil. Çünkü Deniz'ler asıldı. Daha önce Demokrat Parti'yi anlatacağız. Daha sonra da Erdal Eren'in idamını göreceğiz. Yaşı küçük asıldığı için. Ama ondan önce bir sağcı, bir solcu asıldı. Onları göreceğiz. Şimdi yol böyle olunca ister istemez sol grupların içinde durduk. Ama bir şekilde Yaşar ve Metin kanalıyla da biraz o tarafı vermeye çalıştık. Ama dediğiniz gibi o kuvvetli olmadı.

İki kesim eşit verilemez miydi?

Yaşar ile Işık'ın hikâyesi başlı başına bir dizi projesi olabilir. O zaman Yaşar'ın ağırlıklı olarak kendi dünyası ve kendi siyaseti, Işık'ın etrafında olanlar böyle paralel bir şekilde gelir ve o çatışmaları oluşturur. Ve çok da güzel olur. Ama bu başka bir proje.

Ama Ergenekon her iki grubu da kullandı. Artı sağcılar da büyük işkence gördüler.

Evet. Şimdi onu Mamak'ta göreceğiz zaten. Ergenekon ismi de ilk 79'da anılıyor biliyorsunuz. Kullandık biz geçen bölümde. Dizinin başka eksikleri de vardı. Mahir Çayan'ı da daha detaylı anlatabilirdik. Ama bunların hepsi biraz belgesele doğru kaydırırdı. O da bir dizi olmaktan çıkardı artık.

Hatırla Sevgili'nin sonuçlarından biri de Deniz Gezmiş'in Che Guevara gibi bir pop ikonu haline gelmesi oldu. Deniz ****** bunca yıl sonra, Deniz Gezmiş'i andı.

Başka şeyler de oluyor. 6 Mayıs'ta Ankara'daydım. Deniz'leri anma törenindeydim. Kabristanda inanılmaz bir kalabalık vardı. Ve bu sene böyle olduğunu söylediler.
Orada liseli gençler çoktu. Onlar için kahraman eksikliği varmış meğer. Pop ikonu bile zayıf bizde. Şimdi bir şey çıktı karşılarına ve ona tutundular. Mesela Deniz Gezmiş rolünü oynayan arkadaşımız Barış da oradaydı. Onu Deniz Gezmiş zannediyorlardı. Resim çektirenler, anneler babalar. Gençler. Kıyamet koptu. Bir panele katıldık. Panel inanılmaz kalabalık oldu.

İçi boş bir ilgi bu belki.

Belki şu: Biraz politikadan uzak bırakılmış bir gençlik var. Bir kısmı öyle değil ama genel olarak bizlerin gençliğimizde yaşadığımız gibi değil. Şimdi bu dizi ile birlikte o dönemlerin başkaldıran gençliğini gördüler. Onlar da başkaldırmak istiyor. Nasıl yapıyor onu? Annesiyle babasıyla tartışarak. Arkadaşlarıyla kavga ederek. Okulda birtakım çıkıntılıklar yaparak. Saçını kırmızıya boyayarak. Burada başka bir şey gördüler ve etkilendiler. Bana sorarsanız dizinin etkisi bittikten sonra sönecek bu. Aralarında Deniz Gezmiş fanları olacak. Ama bu kadar yaygın olmayacak artık. Her şey çok çabuk tüketiliyor. Bu da tüketilecek.

Dizi filmler sahteliği pekiştirmekten başka ne işe yarıyor Allah aşkına? Dizi filmleri hayatımızdan çıkarıp atsak, sinema bizim neyimize yetmez?

Yeter tabii. Hele de şu andaki koşullarda. Her hafta bir film senaryosu yazıyorum aslında, 90 dakika. Bunun titizlenerek yazılması mümkün değil. İzlerken bunu nasıl yapmışım diye masanın altına girdiğim birçok durum oluyor. Çok sinirleniyorum. Ama mümkün değil. Zamanla yarışıyorsunuz. Süre çok uzun. Amerika'da sekiz bölümlük diziler var. Hatırla Sevgili daha kompakt bir şekilde on üç bölüm yapılabilirdi.
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 728
Yaş : 34
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 27/05/08

https://istanbul.hareketforum.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz