Darbe Çığırtkanları, ALIN SİZE DARBE !
1 sayfadaki 1 sayfası
Darbe Çığırtkanları, ALIN SİZE DARBE !
Bu işkenceler kanınızı dondurur
Gazeteci
Oğuz Güven'in 78 kuşağını anlattığı "Zordur Zorda Gülmek" adlı
kitabında insanın kanını donduran işkence yöntemleri anlatılıyor.
12
Eylül 1980 darbesinin öncesi ve sonrasında "78 kuşağı" diye
adlandırılan gençlerin yaşadığı trajikomik gerçek öykülerin yer aldığı
kitap yeni öykülerle genişliyor.
3.
Baskısını yine 12 Eylül'ün yıldönümünde yapan kitapta, bu kez
Diyarbakır Cezaevi'nde uygulanan işkence yöntemleri de tüm
ayrıntılarıyla anlatılıyor.
İşte, Diyarbakır Cezaevi Gerçeğiyle Yüzleşme Araştırma ve Adalet Komisyonu raporundan akıllara durgunluk veren işkence yöntemleri:
FALAKA:
Yaygın ve sürekli uygulandı. Ayak tabanı, ellerin içi gibi vücudun
kaslı bölümlerine kalas, cop, zincir, saz sapı, pik demir vb. vurularak
gerçekleştirilirdi. Bu yöntem, ayak tabanlarını ve el ayalarını
patlatır, kaba yerleri ezer, morartır, tırnakları sökerdi. El ayak gibi
herhangi bir yeri kırar, sakat bırakırdı.
KÖPEK SALDIRTMA: Tutuklu çırılçıplak soyulur, kurt köpeği üzerine saldırtılırdı. Köpeğin ilk kaptığı yer bacak arası olurdu.
ZlNCİR:
20-25 metre uzunluğundaki zincirin uçları iki tutuklunun boynuna
bağlanır, tutuklular sırt sırta verdirilerek ters yönde hızla itilir.
Tutuklu tek ayağından zincire bağlanır, bu zincir yüksek bir yere
asılır, tutuklu bayılıncaya kadar askıda kalırdı.
GERME:
Tutuklunun bir bacağı merdiven kenarlığına bağlanır, diğer bacağı da
açık bırakılan koğuşun gözetleme deliğine bağlanıp kapı kapatılır,
tutuklunun bacakları koğuş kapısının eni kadar gerilir ve öyle kalırdı.
Koşuşturulur, zincir tam gerilince, her iki tutuklu da sırtüstü yere
düşerdi.
AYAKTAN ASMA/TEPE:
50-60 kişi havalandırmaya alınırdı. Gardiyan "tepe ol" komutu verince
tüm tutuklular üst üste bindikten sonra, bir tutuklu da üst üste yatan
tutukluların üstüne çıkar, istiklal Marşı'nın on kıtası okutulurdu.
KULE:
Havalandırmaya çıkan tutuklular altı kişilik daire oluştururlardı.
Bunların üzerine 3-4 kat olacak biçiminde tutuklular çıkarıldıktan
sonra, gardiyanın "yıkıl" komutuyla kule oluşturan tutuklular kendini
yere bırakır ve böylece tutukluların değişik yerlerinde kırılma,
incinme ve çıkık olurdu.
RANZA ALTI:
Gardiyanlar ellerinde kalaslarla koğuşa girip, "ranza altı ol" komutunu
verince, koğuşta bulunan tutukluların hepsi ranzaların altına girerdi.
Herhangi bir yerlerinin açıkta kalmaması gerekiyordu. Ranzaların altına
tüm tutuklular sığmadığı için kiminin eli, kiminin kolu dışarıda
kaldığından, gardiyanlar ellerindeki kalaslarla tutukluların dışarıda
kalan kısımlarına vurmaya başlardı.
KANTAR:
Tutuklular havalandırmada çırılçıplak soyundurulup tek sıra halinde
dizilirler, sıranın ön tarafında duran tutuklu sırt üstü yatırılırdı.
İkinci tutuklu, yatan tutuklunun testis ve erkeklik organlarından
tutarak yukarı kaldırır, tutuklunun kaç kilo geldiğini söylemesi
istenirdi. Tüm tutuklular birbirini tartana kadar bu işlem devam ederdi.
KERVAN:
Havalandırmada, tutuklular tek sıra dizilir, her tutuklu önündeki
tutuklunun sırtına bindirilir, bacakları, altındaki tutuklunun
boynundan aşağıya sarkıtılır ve kulaklarından tutması istenirdi.
Gardiyanın komutuyla tutuklular yürümeye başlar ve bu işlem tutuklular
ayakta duramayacak duruma gelene kadar sürerdi.
SEHPA:
Tutuklu gece koğuştan alınıp, koğuş koridorunda gardiyan ve subaylardan
mizansen olarak oluşturulan bir mahkemede sorgulanırdı. Mahkeme,
tutukluyu idam cezasına çarptırır, ikinci katın merdiven kenarlığına
bir ip geçirilip, ipin ucuna tutuklunun boyun kemiğini kırmayacak
düzeyde kalın bezden bir ilmik takılır, tutuklunun boynu bu ilmiğe
geçirilir ve temsili infaz gerçekleştirilirdi. Tutuklu tam boğulacağı
sırada ip açılırdı.
COP SOKMA:
Gardiyanlar copu zeytinyağına batırır ve yağlı copu tutuklunun makatına
zorla sokardı. Sonra bu copu kendisine ya da bir başka tutukluya
yalatırlardı.
ÇEK-ÇEK:
Tutuklu çırılçıplak soyundurulur ve erkeklik organına bir ip takılırdı.
Gardiyan ipin diğer ucunu alıp hızla koşar, tutuklu da zorunlu olarak
gardiyanın peşinden koşar.
LAĞIM SUYUNA SOKMA:
Tecrit bölümünün alt katındaki bazı tuvaletlerin delikleri tıkanır.
Hücrelerin pisliği ve lağım suları burada biriktirilir, diz boyu kadar
oluşturulan pisliğin içine tutuklu atılır ve pislik yedirilirdi.
KiTAP OKUMA:
Koğuşta bir tutuklunun eline kitap verilir, tutukluya avazı çıktığı
kadar yüksek sesle tek tek sözcükler okutulurken, diğer tutuklular bu
sözcükleri tekrarlarlardı. Sabahtan akşama kadar yapılan bu işlem
sırasında, tutuklular ayakta durmak zorundaydı.
MARŞ SÖYLETME:
Cezaevinde bulunan herkes elli'yi aşkın marşı ezberlemek zorundaydı. Bu
marşlar tutukluların ses telleri tahriş oluncaya kadar söyletilirdi.
ÖL DEDİĞİMDE:
Tutuklu havalandırmanın orta yerine çıkarılır, hazır ol durumuna
geçirilirdi. Gardiyanın "öl" komutuyla tutuklu kaskatı, eklemlerini
kırmadan yere düşürülürdü. Bu işlem gardiyanın keyfine göre
tekrarlanırdı.
SİGARA İÇİRME:
Bunun çok çeşitli yöntemleri vardı. En çok uygulananları şunlardı:
Koğuşta kalan tutukluların eline beş adet sigara verilir, sigaraların
tümü yakılarak devamlı ağzında tutulurdu. Gardiyanın "çek-bırak"
komutuyla sigaralar bitinceye kadar içirilir, sigaralar-filtreleri
dahil- tutuklulara yedirilirdi. Bu sırada koğuş pencereleri kapatılır,
havasızlık ve dumanla boğulma ortamı yaratılırdı.
BANYO:
Tutuklular çırılçıplak soyundurulur ve tek sıra halinde banyoya
götürülürdü. Banyoda sabun kullanılmazdı. Hortumla tazyikli su
tutukluların üzerine fışkırtılırdı. Daha sonra tutuklular koridora
çıkarılır, "Yat-sürün" komutuyla tutuklular yerlerde süründürülerek
koğuşlarına götürülürdü.
SAYIM DÜZENİ:
Tutuklular günde en az beş kez sayılırdı. Her sayımdan önce, tutuklular
sayım düzenine geçer, sayım talimi yaptırılır, yüksek sesle tekmil
verilir, rahat-hazır ol ile, çöker kalkarlardı.
GECE NÖBETİ:
Geceleri her koğuşta mevcuda göre 2-7 kişiye kadar tutukluya sırayla
nöbet tutturulurdu. Nöbet sırasında devriye gezen gardiyanlar, koğuşun
mazgal deliğini açar, nöbetçi tutuklunun mazgaldan dışarı elini
uzatmasını ister, tutuklunun ellerine cop veya kalasla istediği kadar
vururdu.
LOKOMOTİF:
Tutuklular havalandırmaya çıkarılır, İki kişi çırılçıplak soyundurulur,
bunlardan birisi domalıp iki eliyle diz kapaklarını tutar, diğeri de
arkadan bunu kucaklardı. Gardiyanın "uygun adım marş" demesiyle her iki
tutuklu havalandırmada dolaşırlar, diğer tutuklular zorunlu olarak
bunları izlerdi.
PİSLİK YEDİRME:
Her havalandırmanın ortasında bir lağım çukuru vardı. Lağım suları ve
insan pislikleri burada toplanırdı. Tutuklulara bu çukurdan avuç avuç
pislik alıp yemeleri istenirdi.
İŞEME: Havalandırmada bir tutuklunun yere yatması istenir, diğer tutuklulara, yerde yatan tutuklunun yüzüne işemesi istenirdi..
TECAVÜZ:
Cezaevinde görev yapan gardiyanlar, genç tutuklulara merdiven
altlarında zorla tecavüz ederlerdi. Ayrıca iki tutuklu çırılçıplak
soyundurularak birbirlerine tecavüz etmeleri istenirdi.
HASTANE: Hastanede de cezaevindeki kurallar geçerliydi. Hasta, tuvalete götürülmez, yatakta da hazır ol vaziyetinde yatardı.
VEREM:
Veremlilerle, sağlam tutuklular birbirinden tecrit edilmez, aynı kapta
yemek zorunda bırakılırdı. Aynı battaniyenin altında yatırılırlardı.
Veremlilerin balgamları tahlil yapılacak bahanesiyle toplanır,
karavanadaki yemeklere karıştırılır ve bu yemekler tüm tutuklulara
yedirilirdi.
AYAKTA BEKLETME: Bu yöntem cezaevinde her gün geçerliydi. Sabah saat 05'den akşam 17-19'a kadar tutukluların oturması yasaktı.
KONUŞMA YASAĞI:
Koğuş içindeki iki kişinin birbiriyle konuşması, tutuklunun gülmesi ve
düşünür gibi görünmesi yasaktı. Böyle bir suçu işleyen tutuklulara
yukarıdaki işkence yöntemleri uygulanırdı.
GECE BASKINI:
Nöbetçi subay ve gardiyanlar, gece geç saatte tutukluların koğuşuna
girerek, uyku sırasında tutuklulara cop veya kalaslarla dayak atarlardı.
AVUKAT-ZİYARET DAYAĞI:
Avukat görüşmesine ve diğer görüşmelere gidip gelirken tutuklulara
dayak atılırdı. Görüşlerde hiçbir şey konuşulmaması tembih edilirdi.
Tutuklular avukatlarıyla savunma konusunda görüş alışverişinde
bulunamazlardı.
MAHKEME DAYAĞI:
Tutuklular mahkemeye götürülürken cenaze arabasına bindirilirlerdi.
Elleri arkadan kelepçeli olurdu. Cenaze arabasına binerken ve çıkarken
gardiyanlar tarafından dövülürlerdi.
Gazeteci
Oğuz Güven'in 78 kuşağını anlattığı "Zordur Zorda Gülmek" adlı
kitabında insanın kanını donduran işkence yöntemleri anlatılıyor.
12
Eylül 1980 darbesinin öncesi ve sonrasında "78 kuşağı" diye
adlandırılan gençlerin yaşadığı trajikomik gerçek öykülerin yer aldığı
kitap yeni öykülerle genişliyor.
3.
Baskısını yine 12 Eylül'ün yıldönümünde yapan kitapta, bu kez
Diyarbakır Cezaevi'nde uygulanan işkence yöntemleri de tüm
ayrıntılarıyla anlatılıyor.
İşte, Diyarbakır Cezaevi Gerçeğiyle Yüzleşme Araştırma ve Adalet Komisyonu raporundan akıllara durgunluk veren işkence yöntemleri:
FALAKA:
Yaygın ve sürekli uygulandı. Ayak tabanı, ellerin içi gibi vücudun
kaslı bölümlerine kalas, cop, zincir, saz sapı, pik demir vb. vurularak
gerçekleştirilirdi. Bu yöntem, ayak tabanlarını ve el ayalarını
patlatır, kaba yerleri ezer, morartır, tırnakları sökerdi. El ayak gibi
herhangi bir yeri kırar, sakat bırakırdı.
KÖPEK SALDIRTMA: Tutuklu çırılçıplak soyulur, kurt köpeği üzerine saldırtılırdı. Köpeğin ilk kaptığı yer bacak arası olurdu.
ZlNCİR:
20-25 metre uzunluğundaki zincirin uçları iki tutuklunun boynuna
bağlanır, tutuklular sırt sırta verdirilerek ters yönde hızla itilir.
Tutuklu tek ayağından zincire bağlanır, bu zincir yüksek bir yere
asılır, tutuklu bayılıncaya kadar askıda kalırdı.
GERME:
Tutuklunun bir bacağı merdiven kenarlığına bağlanır, diğer bacağı da
açık bırakılan koğuşun gözetleme deliğine bağlanıp kapı kapatılır,
tutuklunun bacakları koğuş kapısının eni kadar gerilir ve öyle kalırdı.
Koşuşturulur, zincir tam gerilince, her iki tutuklu da sırtüstü yere
düşerdi.
AYAKTAN ASMA/TEPE:
50-60 kişi havalandırmaya alınırdı. Gardiyan "tepe ol" komutu verince
tüm tutuklular üst üste bindikten sonra, bir tutuklu da üst üste yatan
tutukluların üstüne çıkar, istiklal Marşı'nın on kıtası okutulurdu.
KULE:
Havalandırmaya çıkan tutuklular altı kişilik daire oluştururlardı.
Bunların üzerine 3-4 kat olacak biçiminde tutuklular çıkarıldıktan
sonra, gardiyanın "yıkıl" komutuyla kule oluşturan tutuklular kendini
yere bırakır ve böylece tutukluların değişik yerlerinde kırılma,
incinme ve çıkık olurdu.
RANZA ALTI:
Gardiyanlar ellerinde kalaslarla koğuşa girip, "ranza altı ol" komutunu
verince, koğuşta bulunan tutukluların hepsi ranzaların altına girerdi.
Herhangi bir yerlerinin açıkta kalmaması gerekiyordu. Ranzaların altına
tüm tutuklular sığmadığı için kiminin eli, kiminin kolu dışarıda
kaldığından, gardiyanlar ellerindeki kalaslarla tutukluların dışarıda
kalan kısımlarına vurmaya başlardı.
KANTAR:
Tutuklular havalandırmada çırılçıplak soyundurulup tek sıra halinde
dizilirler, sıranın ön tarafında duran tutuklu sırt üstü yatırılırdı.
İkinci tutuklu, yatan tutuklunun testis ve erkeklik organlarından
tutarak yukarı kaldırır, tutuklunun kaç kilo geldiğini söylemesi
istenirdi. Tüm tutuklular birbirini tartana kadar bu işlem devam ederdi.
KERVAN:
Havalandırmada, tutuklular tek sıra dizilir, her tutuklu önündeki
tutuklunun sırtına bindirilir, bacakları, altındaki tutuklunun
boynundan aşağıya sarkıtılır ve kulaklarından tutması istenirdi.
Gardiyanın komutuyla tutuklular yürümeye başlar ve bu işlem tutuklular
ayakta duramayacak duruma gelene kadar sürerdi.
SEHPA:
Tutuklu gece koğuştan alınıp, koğuş koridorunda gardiyan ve subaylardan
mizansen olarak oluşturulan bir mahkemede sorgulanırdı. Mahkeme,
tutukluyu idam cezasına çarptırır, ikinci katın merdiven kenarlığına
bir ip geçirilip, ipin ucuna tutuklunun boyun kemiğini kırmayacak
düzeyde kalın bezden bir ilmik takılır, tutuklunun boynu bu ilmiğe
geçirilir ve temsili infaz gerçekleştirilirdi. Tutuklu tam boğulacağı
sırada ip açılırdı.
COP SOKMA:
Gardiyanlar copu zeytinyağına batırır ve yağlı copu tutuklunun makatına
zorla sokardı. Sonra bu copu kendisine ya da bir başka tutukluya
yalatırlardı.
ÇEK-ÇEK:
Tutuklu çırılçıplak soyundurulur ve erkeklik organına bir ip takılırdı.
Gardiyan ipin diğer ucunu alıp hızla koşar, tutuklu da zorunlu olarak
gardiyanın peşinden koşar.
LAĞIM SUYUNA SOKMA:
Tecrit bölümünün alt katındaki bazı tuvaletlerin delikleri tıkanır.
Hücrelerin pisliği ve lağım suları burada biriktirilir, diz boyu kadar
oluşturulan pisliğin içine tutuklu atılır ve pislik yedirilirdi.
KiTAP OKUMA:
Koğuşta bir tutuklunun eline kitap verilir, tutukluya avazı çıktığı
kadar yüksek sesle tek tek sözcükler okutulurken, diğer tutuklular bu
sözcükleri tekrarlarlardı. Sabahtan akşama kadar yapılan bu işlem
sırasında, tutuklular ayakta durmak zorundaydı.
MARŞ SÖYLETME:
Cezaevinde bulunan herkes elli'yi aşkın marşı ezberlemek zorundaydı. Bu
marşlar tutukluların ses telleri tahriş oluncaya kadar söyletilirdi.
ÖL DEDİĞİMDE:
Tutuklu havalandırmanın orta yerine çıkarılır, hazır ol durumuna
geçirilirdi. Gardiyanın "öl" komutuyla tutuklu kaskatı, eklemlerini
kırmadan yere düşürülürdü. Bu işlem gardiyanın keyfine göre
tekrarlanırdı.
SİGARA İÇİRME:
Bunun çok çeşitli yöntemleri vardı. En çok uygulananları şunlardı:
Koğuşta kalan tutukluların eline beş adet sigara verilir, sigaraların
tümü yakılarak devamlı ağzında tutulurdu. Gardiyanın "çek-bırak"
komutuyla sigaralar bitinceye kadar içirilir, sigaralar-filtreleri
dahil- tutuklulara yedirilirdi. Bu sırada koğuş pencereleri kapatılır,
havasızlık ve dumanla boğulma ortamı yaratılırdı.
BANYO:
Tutuklular çırılçıplak soyundurulur ve tek sıra halinde banyoya
götürülürdü. Banyoda sabun kullanılmazdı. Hortumla tazyikli su
tutukluların üzerine fışkırtılırdı. Daha sonra tutuklular koridora
çıkarılır, "Yat-sürün" komutuyla tutuklular yerlerde süründürülerek
koğuşlarına götürülürdü.
SAYIM DÜZENİ:
Tutuklular günde en az beş kez sayılırdı. Her sayımdan önce, tutuklular
sayım düzenine geçer, sayım talimi yaptırılır, yüksek sesle tekmil
verilir, rahat-hazır ol ile, çöker kalkarlardı.
GECE NÖBETİ:
Geceleri her koğuşta mevcuda göre 2-7 kişiye kadar tutukluya sırayla
nöbet tutturulurdu. Nöbet sırasında devriye gezen gardiyanlar, koğuşun
mazgal deliğini açar, nöbetçi tutuklunun mazgaldan dışarı elini
uzatmasını ister, tutuklunun ellerine cop veya kalasla istediği kadar
vururdu.
LOKOMOTİF:
Tutuklular havalandırmaya çıkarılır, İki kişi çırılçıplak soyundurulur,
bunlardan birisi domalıp iki eliyle diz kapaklarını tutar, diğeri de
arkadan bunu kucaklardı. Gardiyanın "uygun adım marş" demesiyle her iki
tutuklu havalandırmada dolaşırlar, diğer tutuklular zorunlu olarak
bunları izlerdi.
PİSLİK YEDİRME:
Her havalandırmanın ortasında bir lağım çukuru vardı. Lağım suları ve
insan pislikleri burada toplanırdı. Tutuklulara bu çukurdan avuç avuç
pislik alıp yemeleri istenirdi.
İŞEME: Havalandırmada bir tutuklunun yere yatması istenir, diğer tutuklulara, yerde yatan tutuklunun yüzüne işemesi istenirdi..
TECAVÜZ:
Cezaevinde görev yapan gardiyanlar, genç tutuklulara merdiven
altlarında zorla tecavüz ederlerdi. Ayrıca iki tutuklu çırılçıplak
soyundurularak birbirlerine tecavüz etmeleri istenirdi.
HASTANE: Hastanede de cezaevindeki kurallar geçerliydi. Hasta, tuvalete götürülmez, yatakta da hazır ol vaziyetinde yatardı.
VEREM:
Veremlilerle, sağlam tutuklular birbirinden tecrit edilmez, aynı kapta
yemek zorunda bırakılırdı. Aynı battaniyenin altında yatırılırlardı.
Veremlilerin balgamları tahlil yapılacak bahanesiyle toplanır,
karavanadaki yemeklere karıştırılır ve bu yemekler tüm tutuklulara
yedirilirdi.
AYAKTA BEKLETME: Bu yöntem cezaevinde her gün geçerliydi. Sabah saat 05'den akşam 17-19'a kadar tutukluların oturması yasaktı.
KONUŞMA YASAĞI:
Koğuş içindeki iki kişinin birbiriyle konuşması, tutuklunun gülmesi ve
düşünür gibi görünmesi yasaktı. Böyle bir suçu işleyen tutuklulara
yukarıdaki işkence yöntemleri uygulanırdı.
GECE BASKINI:
Nöbetçi subay ve gardiyanlar, gece geç saatte tutukluların koğuşuna
girerek, uyku sırasında tutuklulara cop veya kalaslarla dayak atarlardı.
AVUKAT-ZİYARET DAYAĞI:
Avukat görüşmesine ve diğer görüşmelere gidip gelirken tutuklulara
dayak atılırdı. Görüşlerde hiçbir şey konuşulmaması tembih edilirdi.
Tutuklular avukatlarıyla savunma konusunda görüş alışverişinde
bulunamazlardı.
MAHKEME DAYAĞI:
Tutuklular mahkemeye götürülürken cenaze arabasına bindirilirlerdi.
Elleri arkadan kelepçeli olurdu. Cenaze arabasına binerken ve çıkarken
gardiyanlar tarafından dövülürlerdi.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. 24 Ekim 2012, 00:30 tarafından Admin
» 100 büyükler
C.tesi 27 Şub. 2010, 03:16 tarafından Admin
» Ergenekon & Büyük klüp
Paz 19 Nis. 2009, 01:57 tarafından Admin
» Gizemli Haham MİT elemanı çıktı
Çarş. 26 Kas. 2008, 14:18 tarafından Admin
» ERGENEKON'un internet adresleri
C.tesi 04 Ekim 2008, 03:10 tarafından Admin
» KOLERA
Perş. 18 Eyl. 2008, 22:37 tarafından Admin
» yeni bir merhaba
Salı 16 Eyl. 2008, 19:47 tarafından Admin
» Darbe Çığırtkanları, ALIN SİZE DARBE !
Paz 14 Eyl. 2008, 01:27 tarafından Admin
» kurtlar vadisi gercek kişilikler
Perş. 11 Eyl. 2008, 23:37 tarafından Admin
» İşte PKK'nın sözde yönetim takımı
Perş. 11 Eyl. 2008, 23:30 tarafından Admin
» Yüzyılın en büyük davası : Ergenekon Operasyonu
C.tesi 26 Tem. 2008, 06:48 tarafından Admin
» KARAR BİRKAÇ SAATTE DE VERİLEBİLİR
Perş. 24 Tem. 2008, 09:10 tarafından Admin
» Ajan gazeteciler... Yazar Zihni Çakır, Ergenekon'un Çöküşü - 2
C.tesi 19 Tem. 2008, 03:15 tarafından Admin
» Türkiye'nin yakın tarihi : 7 darbe + 5 darbe girişimi ( Sarıkız, Ayışığı, Ayışığı-2 , Eldiven ve Yakamoz ) + Lahika 1
Cuma 18 Tem. 2008, 00:43 tarafından Admin
» MİT, Ergenekon'u beş yıl önce deşifre etmiş
Cuma 11 Tem. 2008, 19:25 tarafından Admin
» Ergenekon zanlısından dehşete düşüren telefon
Cuma 11 Tem. 2008, 19:19 tarafından Admin
» Abdüllatif Şener AK Parti'den istifa eti
Cuma 11 Tem. 2008, 19:15 tarafından Admin
» Vali: Eylem bir intihar saldırısı, 10 kişi gözaltında, kaçan 4. terörist de yakalandı
Cuma 11 Tem. 2008, 19:01 tarafından Admin
» Ergenekon'un ilginç yeni karargahı
Cuma 11 Tem. 2008, 18:57 tarafından Admin
» Darbe günlükleri ADD'de çıktı
Cuma 11 Tem. 2008, 00:46 tarafından Admin
» Ergenekonun üstünü neyle örtmeye çalışıyolar ?
Cuma 11 Tem. 2008, 00:33 tarafından Admin
» Ergenekon, Taksim'de bombalı eylem için tim kurmuş
Perş. 10 Tem. 2008, 01:33 tarafından Admin
» İstanbul'daki ABD Başkonsolosluğuna terör saldırısı düzenlendi, 3 Polisimiz şehit oldu
Perş. 10 Tem. 2008, 01:26 tarafından Admin
» Hilmi Özkök, darbe girişimini yalanlamadı
Perş. 10 Tem. 2008, 01:20 tarafından Admin
» PKK, 3 Alman dağcıyı kaçırdı
Perş. 10 Tem. 2008, 01:13 tarafından Admin
» Ergenekon zanlıları, Harp Okulu öğrencileriyle de görüşüyormuş
Perş. 10 Tem. 2008, 01:10 tarafından Admin
» Fırat, CHP'ye yüklendi: Acaba Ergenekon'la ilgili bir korkuları mı var ?
Perş. 10 Tem. 2008, 01:07 tarafından Admin
» Metris'ten Kocaeli F tipi cezaevine sevkedildiler
Çarş. 09 Tem. 2008, 02:41 tarafından Admin
» Ergenekon, Büyükanıt'ı da fişlemiş
Çarş. 09 Tem. 2008, 02:17 tarafından Admin
» Ergenekon'un üçüncü bir darbe planı daha ortaya çıktı; Kodadı: Eldiven
Salı 08 Tem. 2008, 00:40 tarafından Admin
» Eruygur'un ofisinde baston şeklinde esrarengiz silah
Salı 08 Tem. 2008, 00:36 tarafından Admin
» Emekli Oramiral Özden Örnek'ten 'Darbe günlüğü' açıklaması
Salı 08 Tem. 2008, 00:31 tarafından Admin
» İşte 'Darbe Günlükleri'nin tam metni
Ptsi 07 Tem. 2008, 00:14 tarafından Admin
» Yeni adresleri Metris Cezaevi
Ptsi 07 Tem. 2008, 00:10 tarafından Admin
» Mete Göktürk: Çetenin dışarıda kalan unsurları devreye girerse, dağ fare doğurur
Ptsi 07 Tem. 2008, 00:03 tarafından Admin
» Tuncay Özkan'ın 'kaos' mitingi deşifre olunca kimse katılmadı
Paz 06 Tem. 2008, 23:58 tarafından Admin
» Can Dündar, Savcı Zekeriya Öz'ü hedef göstermekten ifade vermiş
Paz 06 Tem. 2008, 23:52 tarafından Admin
» Ergenekon zanlısı Kuddusi Okkır öldü
Paz 06 Tem. 2008, 23:50 tarafından Admin
» Eruygur ve Tolon tutuklandı
Paz 06 Tem. 2008, 03:34 tarafından Admin
» Sinan Aygün ve emekli Albay Uğur tutuklandı
Paz 06 Tem. 2008, 03:31 tarafından Admin
» Abdüllatif Şener karar verdi, parti kuruyor
Paz 06 Tem. 2008, 03:20 tarafından Admin
» Türk-Kazak ilişkilerini Türk dünyasına örnek gösterdi
Paz 06 Tem. 2008, 03:16 tarafından Admin
» Rus-Gürcü gerilimi tırmandı Kafkasya yine diken üstünde
Paz 06 Tem. 2008, 03:12 tarafından Admin
» Ergenekon zanlısı Osman Gürbüz, Gazi provokatörü çıktı
C.tesi 05 Tem. 2008, 00:09 tarafından Admin
» Paksüt: Hangi karar çıkarsa çıksın Türkiye'de kıyamet kopacak
C.tesi 05 Tem. 2008, 00:00 tarafından Admin
» Temmuz'a kadar ülkeyi kana bulayacaklardı
Cuma 04 Tem. 2008, 02:47 tarafından Admin
» Devletin milletle barışması açısından Ergenekon - Mustafa Acar -
Cuma 04 Tem. 2008, 02:44 tarafından Admin
» DHKP-C'nin Başbakan'a suikast planlarında Ergenekon izi
Cuma 04 Tem. 2008, 02:39 tarafından Admin
» 'Mitingler planlandığı gibi pazar günü yapılacak'
Cuma 04 Tem. 2008, 02:37 tarafından Admin
» Askeri tahrik edenler, şimdi panikteler... - Hüseyin Gülerce -
Perş. 03 Tem. 2008, 01:37 tarafından Admin
» Ergenekon zanlıları 'terör örgütü'nden yargılanacak
Perş. 03 Tem. 2008, 01:29 tarafından Admin
» İlginç iddia: Madımak'ın arkasında Ergenekon vardı
Perş. 03 Tem. 2008, 01:26 tarafından Admin
» Küçük'ten büyüğe Ergenekon'dan çıkış - İrfan Yıldırım -
Perş. 03 Tem. 2008, 01:22 tarafından Admin
» Gözaltı kararı çıktığı gün Rusya'ya gitmiş
Perş. 03 Tem. 2008, 01:18 tarafından Admin
» Rusya ile hedef; çok boyutlu yoğunlaştırılmış ortaklık
Perş. 03 Tem. 2008, 01:15 tarafından Admin
» Futbolda İngiltere'yi geçtik!
Perş. 03 Tem. 2008, 01:12 tarafından Admin
» Deniz ******: Çok saygın insanlar gözaltına alınıyor
Perş. 03 Tem. 2008, 01:08 tarafından Admin
» Ergenekon'a 'rövanş' demek savcılara haksızlık
Perş. 03 Tem. 2008, 01:05 tarafından Admin
» Kim kimdir?
Çarş. 02 Tem. 2008, 06:19 tarafından Admin
» 23 kişi gözaltına alındı, 1 kişi aranıyor
Çarş. 02 Tem. 2008, 06:15 tarafından Admin
» Gecekondudaki el bombalarıyla başlamıştı
Çarş. 02 Tem. 2008, 06:03 tarafından Admin
» Ergenekon'da büyük gözaltı
Çarş. 02 Tem. 2008, 06:03 tarafından Admin
» Anayasa Mahkemesi'nden kapatmaya karşı özgürlükçü yorum
Çarş. 02 Tem. 2008, 05:38 tarafından Admin
» Ergenekon Erzurum'a uzandı
Çarş. 02 Tem. 2008, 05:35 tarafından Admin
» Siyasetin gündemi Ergenekon soruşturması
Çarş. 02 Tem. 2008, 01:10 tarafından Admin
» İddianame bitme aşamasına geldi
Çarş. 02 Tem. 2008, 01:05 tarafından Admin
» Bazılarının kimyası bozuldu - Ali AKKUŞ -
Çarş. 02 Tem. 2008, 01:00 tarafından Admin
» Aygün'ün tuvaletindeki esrarengiz silah
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:55 tarafından Admin
» Dış ve iç gelişmeler vurdu Borsa dip, faiz tavan yaptı
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:51 tarafından Admin
» Talat ile Hıristofyas 'tek egemenlik' için el sıkıştı
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:49 tarafından Admin
» Cumhuriyet yazarından tehdit gibi sözler
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:45 tarafından Admin
» ATO'yu ziyaret eden CHP'liler Ergenekon zanlılarına destek verdi
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:42 tarafından Admin
» Anayasa Mahkemesinden suç duyurusu: CHP, hesaplarında 1 milyon YTL usulsüzlük yaptı
Cuma 27 Haz. 2008, 18:36 tarafından Admin
» Avrupa'dan sert uyarı: Parti kapatmak demokrasiye darbe olur
Cuma 27 Haz. 2008, 18:33 tarafından Admin
» Sınırda mayın temizliği çalışması başladı
Cuma 27 Haz. 2008, 18:25 tarafından Admin
» 'AK Parti ile DTP arasındaki farkı gözetiyoruz'
Cuma 27 Haz. 2008, 18:19 tarafından Admin
» Ürküten rapor: İncirlik üssü ABD'nin nükleer silah deposu
Cuma 27 Haz. 2008, 18:15 tarafından Admin
» YAŞ öncesindeki son MGK beş buçuk saat sürdü
Perş. 26 Haz. 2008, 20:36 tarafından Admin
» AK Parti kapatılırsa denetim başlar
Perş. 26 Haz. 2008, 20:33 tarafından Admin
» Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde 'PKK'lı temizlikçi' skandalı
Perş. 26 Haz. 2008, 20:29 tarafından Admin
» CHP ve MHP ortak bildiride buluştu!
Perş. 26 Haz. 2008, 20:25 tarafından Admin
» Yeşilay' ın uyuşturucu raporu
Perş. 26 Haz. 2008, 20:04 tarafından Admin
» Başbuğ, başbakanlıktaki sürpriz görüşmenin nasıl gerçekleştiğini anlattı
Çarş. 25 Haz. 2008, 21:29 tarafından Admin
» 'Kapatma davası enflasyonu ve faizi yükseltti, bedeli çok ağır'
Çarş. 25 Haz. 2008, 21:22 tarafından Admin
» Taraf'tan ilginç belge: Dağlıca baskınını Genelkurmay önceden biliyordu
Çarş. 25 Haz. 2008, 12:53 tarafından Admin
» CHP bir başka televizyon kanalına da para aktarmış
Çarş. 25 Haz. 2008, 12:48 tarafından Admin
» Cumhurbaşkanı Gül'den ekonomide titizlik uyarısı
Çarş. 25 Haz. 2008, 12:46 tarafından Admin
» Bahçeli'nin 'kenara çekil' teklifi yargısız infaz, ibretle izliyorum
Çarş. 25 Haz. 2008, 12:40 tarafından Admin
» Sürpriz buluşma; Başbakan, Kara Kuvvetleri Komutanı'nı Başbakanlık konutuna çağırdı
Salı 24 Haz. 2008, 22:40 tarafından Admin
» Yargıtay Genel Kurulu beraat kararını onadı
Salı 24 Haz. 2008, 22:36 tarafından Admin
» ATAK Helikopter Projesi resmen imzalandı
Salı 24 Haz. 2008, 20:06 tarafından Admin
» Taraf meydan okudu: Ortaya çıkarın gazeteyi kapatalım
Ptsi 23 Haz. 2008, 19:51 tarafından Admin
» GENEL SEÇİMLER
Paz 22 Haz. 2008, 20:33 tarafından Admin
» Açıklama, belgenin varlığının itirafıdır
Paz 22 Haz. 2008, 18:38 tarafından Admin
» İlker Başbuğ Mescid-i Aksa'da
Paz 22 Haz. 2008, 18:31 tarafından Admin
» 'Bizim lügatimizde ne bıkkınlık ne de küskünlük var'
Paz 22 Haz. 2008, 18:24 tarafından Admin
» PKK'nın Erzurum-Bingöl sorumlusu öldürüldü
Paz 22 Haz. 2008, 18:21 tarafından Admin
» 7. darbeyi kim yapacak?
Paz 22 Haz. 2008, 17:48 tarafından Admin
» AK Parti Kızılcahamam'da savunma stratejesini belirledi
Paz 22 Haz. 2008, 17:46 tarafından Admin