İddianame bitme aşamasına geldi

Ümraniye'de bir gecekonduda el bombaları ve fünyelerin ele geçilmesi üzerine başlatılan Ergenekon terör örgütü soruşturmasına ilişkin iddianamenin bitme aşamasına geldiği öğrenildi. İddianamenin hafta sonuna kadar tamamlanarak mahkemeye sunulması bekleniyor.

Soruşturmayı, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu Beşiktaş Adliyesi'nde görev yapan İstanbul Cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın yürütüyor. Söz konusu soruşturma ile ilgili iddianamenin şu an itibarıyla görevliler tarafından yargı organlarınca kullanılan bilgisayar sistemi olan UYAP'a kaydedildiği öğrenildi. Soruşturma çerçevesinde dün gözaltına alınan kişilere ilişkin daha sonra gerek görülürse ek iddianame hazırlanabileceği belirtildi.

Ergenekon terör örgütü soruşturması, 12 Haziran 2007'de İstanbul Ümraniye'de bir gecekonduda el bombaları ele geçirilmesiyle başladı. Danıştay saldırısında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'le birlikte, emekli Astsubay Oktay Yıldırım, emekli Astsubay Mahmut Öztürk, emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Yüzbaşı Gazi Güder ve yazar Ergün Poyraz'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarıyla ilgili soruşturmada tutuklandı. Operasyonun kapsamını genişleten savcılık, ikinci adımında Danıştay saldırganı avukat Alparslan Arslan'la fotoğrafları yayınlanan JİTEM'in kurucusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Yüzbaşı Zekeriya Öztürk, eski Uzman Çavuş Muhammet Yüce, Kuvayi Milliye Derneği Başkanı emekli Kurmay Albay Fikri Karadağ, avukat Kemal Kerinçsiz, Susurluk hükümlüsü Sami Hoştan, Kuvvacı Hüseyin Görüm, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'u gözaltına aldı. Sorguları tamamlanan zanlılar, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Üçüncü adımda Ergenekon terör örgütünün akademik ayağı hedefteydi. 21 Şubat'ta yapılan operasyonda İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Uzmanı Doç. Dr. Ümit Sayın, Sakarya Üniversitesi'nden Doç. Dr. Emin Gürses, Levent Kara, Ümit Oğuztan, Vatan Bölükbaşı, gazeteci Vedat Yenerer, Noel Baba Derneği Başkanı Muammer Karabulut tutuklandı.

Tarihler 21 Mart'ı gösterdiğinde Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve İP Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever'in de aralarında bulunduğu 12 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Selçuk ile Alemdaroğlu, yaş ve sağlık sorunları nedeniyle tutuksuz yargılanmak ve 15 günde bir karakola imza vermek şartıyla serbest bırakıldı. Doğu Perinçek, Aydınlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Serhan Bolluk, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, gazeteci Adnan Akfırat, Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan, İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem ve Aydınlık Dergisi Ankara Temsilcisi Hikmet Çiçek tutuklandı. Operasyon kapsamında şu ana kadar tutuklananların sayısı 49 olarak kayıtlara geçti. Soruşturmayı yürüten savcılar, ayrıca Sedat Peker, Kürşat Yılmaz, Yaşar Öz, Semih Tufan Gülaltay, 'Danıştay Davası' sanıklarından Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da bulunduğu birçok kişinin 'şüpheli' olarak, Alaattin Çakıcı ve Ali Avni Balkaner'in de aralarında bulundu kişilerin de 'tanık' olarak bilgisine başvurmuştu.

Ergenekon operasyonunda 49 kişi tutuklanmıştı

Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli Astsubay Oktay Yıldırım, emekli Astsubay Mahmut Öztürk, emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Yüzbaşı Gazi Güder, gecekondunun sahibi Mehmet Demirtaş, eski polisler Muzaffer Şenocak ile Aydın Yüksek, işadamı Kuddusi Okkır, Kuvva-i Milliye Derneği Genel Başkanı Bekir Öztürk, SESAR Başkanı İsmail Yıldız, yazar Ergün Poyraz, Asuman Özdemir, Mete Yalazangil, emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk, Uzman Çvş. Muhammet Yüce, Kuvay-i Milliye Derneği Teşkilat Başkan Yard. Kahraman Şahin, Erol Ölmez, özel büro sorumlusu Erkut Ersoy, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ, Avukat Kemal Kerinçsiz, Susurluk hükümlüsü Sami Hoştan, Kuvva-i Milliye Derneği Teşkilat Başkanı Hüseyin Görüm, Dernek Yöneticisi Oğuz Alpaslan Abdülkadir, Kuvay-i Milliye 1919 Derneği Şube Başkanı Hüseyin Gazi Oğuz, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Danışmanı Sevgi Erenerol, Kuvay-i Milliye Derneği üyesi Abdullah Arapoğlu, yazar Ümit Oğuztan, TİT üyesi Vatan Bölükbaşı, Doç. Dr. Ümit Sayın, Doç. Dr. Emin Gürses, Doç. Dr. Orhan Tunç, kuyumcu Hayrettin Ertekin, gazeteci Vedat Yenerer, Noel Baba Vakfı Başkanı Muammer Karabulut, Abdulmuttalip Tongar, Selim Akkurt, İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek, Ferit İlsever, Hayati Özcan, Adnan Akfırat, Nusret Senem, Hikmet Çiçek, Serhan Bolluk, Kuvvacı Rasim Görüm, Ali Kutlu, Behiç Gürcihan ve Murat Çağlar.

Konseyle yönetilen Ergenekon, masonları örnek almış

Bir dönem Ergenekon içinde yer aldığı belirtilen gazeteci Tuncay Güney'in 2001 yılında Emniyet'te verdiği ifadenin bugünkü operasyonlara dayanak oluşturduğu iddia edildi. Taraf gazetesinin haberine göre, Güney, poliste Ergenekon terör örgütünün Özel Harp Dairesi'ne karşı kurulmuş 'ordu içinde cunta' olduğunu iddia ediyor. Örgütün adının 'Ergin' ya da 'Ergün' olduğunu kaydeden Güney, Ergenekon'un 'Masonik' örgütlenme modelini örnek aldığına dikkat çekiyor. Ergenekon içinde yer alan kişilerin 'kendilerini devletin sahipleri olarak gördüklerini' ve 'devlet adına devleti yıkmak isteyen herkesi' yok etmek istedikleri de Güney'in ifadelerine yansıyor. Güney, ifadesinde, o dönemde muvazzaf bazı generaller dahil birçok ismin Ergenekon'da önemli roller üstlendiğini dile getiriyor. Ergenekon terör örgütü kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de örgütün 'sözcüsü' olduğunu söyleyen Güney, üst rütbeli subayların kendi aralarında 'Ergenekoncu' ve 'Natocu' diye ayrıldığını da işaret ediyor. İstanbul, Zaman

Kitap yazdı, 6 yıl hapsi isteniyor

Gazeteci-yazar Şamil Tayyar hakkında, 'Operasyon Ergenekon' adlı kitabında 'soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği' ve 'adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla 1,5 ile 6 yıl arasında hapis talebiyle iddianame hazırlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Ümraniye'de ele geçirilen bombalara ilişkin yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkarılan 'Ergenekon Terör Örgütü' ile ilgili soruşturmada gizlilik kararı alındığı ve yayın yapma yasağı verildiği, bunun da tüm basın organlarına tebliğ edildiği anlatıldı. Bu sırada, Timaş Yayınları tarafından Mart 2008'de Şamil Tayyar'ın kaleme aldığı 'Operasyon Ergenekon' adlı kitabın piyasaya sürüldüğü hatırlatılan iddianamede, kitapta gizlilik kararı alınmış soruşturma konusunda bazı bilgilere yer verildiğinin görülmesi üzerine resen soruşturma başlatıldığı kaydedildi. İddianamede, kitapta, üzerinde 'gizli' kaydı bulunan yazı ve belge ile zanlılara ait ifadelerin bulunduğu belirtildi. Kitaba ilişkin soruşturma sürerken, 'Ergenekon Operasyonu' kapsamında tutuklanan ve halen Kandıra 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu olan Veli Küçük, Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde bulunan Muzaffer Tekin ve Oktay Yıldırım'ın da şikayette bulundukları ifade edilen iddianamede, bu evrakların da soruşturma dosyasıyla birleştirildiği anlatıldı.

İddianamede, Şamil Tayyar'ın savunmasında, 'kitabında herhangi bir suç unsuru bulunmadığını' ifade ettiği şüphelinin, kitapta yer alan bilgi ve belgelerin 'Danıştay Davası' dosyasından alındığını söylediği bildirildi. İddianamede, Tayyar'ın, kitabın, 'Danıştay', 'Sarıkız', 'Hrant Dink' gibi, kamuoyuna yansımış dava dosyalarına emniyet birimlerinin ilettiği bilgi ve belgelere dayanılarak oluşturulduğunu, kitapta kişilerin değil, olayların hedef alındığını ileri sürerek, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği kaydedildi. İddianamenin mahkemece kabul edilmesi halinde Tayyar'ın önümüzdeki günlerde yargılanmasına başlanacak. İstanbul, aa

Eruygur ve Atilla Uğur, gizli operasyonla emekli edilmiş

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan emekli Orgeneral Şener Eruygur ile emekli Albay Atilla Uğur'un 2003 yılında yürütülen bir operasyonun da kilit isimleri olduğu ortaya çıktı. Aksiyon Dergisi'nde yer alan habere göre; dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Albay Atilla Uğur ve Tuğgeneral Levent Ersöz, isimleri açıklanmayan 9 kişinin üç aylık telefon görüşmelerinin dökümlerini, Şanlıurfa Jandarma Alayı istihbarat yüzbaşısı Selçuk Sazaklı'dan istedi. Sazaklı'nın durumu ilettiği dönemin Alay Komutanı Kıdemli Albay Erdal Sarızeybek, önce vermek istemediği görüşmelerin ulaştırılması talimatı verir. Sarızeybek daha sonra dinlenmesi istenen 9 telefonun üçüne ulaşır. Sarızeybek, yaptığı çalışmada, kamuoyunun tanıdığı bu isimlerin Ankara'da yürütülecek operasyonun parçası olduğunu belirler. Bu ilginç olayın ardından Şanlıurfa'da yürütülen operasyonda bir kişi yakalandı. Bu şahıs, Urfa'da aşiret reislerinden para toplayıp, Eruygur'un himayesinde olduğunu söyleyen Yalçın Tarfer'dir. Tarfer, yargılandığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sarızeybek'in 'köstebek' dediği Tarfer'in yakalanmasının ardından Jandarma İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz'ün altındaki tüm istihbarat kadroları 24 saat içinde, Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen bir emirle dağıtılır. 2004'te yapılan YAŞ toplantısından sonra Eruygur emekliye ayrılınca yeni gelen Orgeneral Fevzi Türkeri, Tuğgeneral Levent Ersöz ile Teknik Takip Daire Başkanı Atilla Uğur'u görevden alır. Ersöz, Bilecik'teki er eğitim tugay komutanlığına gönderilir. Uğur da Kocaeli Jandarma Komutanlığı'nda görevlendirildi. Bir yıl sonra Ersöz emekliye sevk edildi. Kocaeliden Çanakkale'ye gönderilen Uğur da emekli oldu. Bülent Ceyhan, İstanbul

Sinan Aygün, operasyonun durdurulmasını istemişti

Gözaltına alınanlardan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Rifat Hisarcıklıoğlu'nun Sivil Toplum Kuruluşları adına parti kapatılmasına karşı yaptığı bir basın açıklamasının ardından görüşü sorulduğunda "Ergenekon'u da durdurun diyor, parti kapatmayı da durdurun mesajı var orada. Yani bence güzel bir mesaj." demişti... Hisarcıklıoğlu'nun Ergenekon soruşturmasına hiç değinmediği halde Aygün'ün 'Ergenekon durdurulsun' şeklinde verdiği mesaj tartışma konusu olmuştu. Aygün'ün ismi eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Özden Örnek'e ait olduğu söylenen darbe günlüklerinde de geçiyordu. Günlüklerde Aygün için şu ifadeler yer alıyor: "Sinan Aygün, ATO Başkanı. Senede iki kez gelerek bizlere bilgi veriyor. Verdiği bilgiler daha ziyade ekonomideki gelişmeler ve bazı sosyal olaylar karşısında ne düşündüğü. Genellikle hükümeti tenkit ediyor. Bu sefer de ekonomideki kötü gidişi anlattı." İstanbul, Zaman

İşin içine büyük balıklar da girdi

Ergenekon operasyonunda emekli generaller ve gazetecilerin de yer aldığı çok sayıda kişinin gözaltına alınması büyük yankı uyandırdı. Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan gözaltına alınanlar için 'büyük balık' ifadesini kullandı. "Artık büyük balıklar işin içine girdi. Büyük balık derken de kastettiğim özellikle Orgeneral Şener Eruygur ve belki bir miktar da Orgeneral Hurşit Tolon'dur. Bu aşamaya gelene kadar Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de kendi içinde bazı düzenlemeler yapmış olduğunu unutmamamız gerekiyor. Yani bu manada Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendi içinde bir çeşit temizlik yaptığını, adı darbe söylentisine karışmış kadroların, ekiplerin emekli edildiğini ya da emekliye sevk edildiğini unutmamamız gerekiyor." diyen Berkan, gözaltıların AK Parti'yi kapatma davasıyla ilişkilendirilmemesi gerektiğini söyledi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Ufuk Uras ise operasyonu, "Bataklığı kurutmak gerekiyor, yoksa sivrisineklere engel olamayız." sözleriyle yorumladı. Uras, soruşturmada sonuna kadar gidilmesini isterken, "Ergenekon'un sadece çevresinde dolaşmak değil, merkezine de gitmek gerekir. Varsa, halen görevli olanlara da ulaşılmalıdır." dedi.

ANAP eski milletvekili ve Türk Demokrasi Vakfı eski Başkanı Emre Kocaoğlu, Ergenekon terör örgütü kapsamında yapılan operasyonları 'demokrasi bayramı' olarak değerlendirirken, şunları söyledi: "Eminim buna en çok ******'ün ruhu sevinecektir. ******'ü sevindirmenin bir başka yolu da O'nun hatırasını sahte ******çülerden kurtarmaktır. Umarım Ergenekon operasyonu vatanı bu sahte kurtarıcılardan kurtarmayı başarır." Sivas Barosu Başkanı Mustafa Coşkun, Türkiye'de, bütün dünyada ortaya çıkarılan gladyo gibi bir operasyon yapıldığına dikkat çekerek, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için savcıya baskı yapılmaması gerektiğini vurguladı.