"Bağıra çağıra Türk Birliği kurulamaz; strateji lazım!"
1 sayfadaki 1 sayfası
"Bağıra çağıra Türk Birliği kurulamaz; strateji lazım!"
"Bağıra çağıra Türk Birliği kurulamaz; strateji lazım!"
Birlik, KIZIL ELMAMIZ olmaya devam mı edecek?
"Bağıra çağıra Türk Birliği kurulamaz; strateji lazım!"
Türkiye’nin son dönemde Türk dünyasına dönük olan ilgisi, gerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gerekse de Başbakan Erdoğan’ın eylem ve söylemlerinde ağırlık kazanmaya başlamış durumda. Neredeyse son yedi yıldır ihmal edilen ve Türk dış politikasının ücra köşelerinden birini oluşturmaya başlayan bu bölgeye dönük ani ve yoğun ilgi, açıkçası başta Washington ve Moskova olmak üzere, ilgili birçok başkentin dikkatini fazlasıyla çekmeye başladı. Dikkati çekmekten öte bir merak ve endişe halinin bu başkentlerde hâkim olduğunu söylemek daha yerinde olacak.
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Mehmet Seyfettin Erol, Özal'ın hayali, Sezer'in oldukça ihmal ettiği tekrar yeşermeye başlayan Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerimizi konunun uzmanı olarak sizler için değerlendirdi.
Bu kapsamda “Türk Dünyası Sekretaryası” oluşturma çabaları olanca hızıyla devam ediyor. Başbakan Erdoğan’ın Ekim 2007’de Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen Türk Dünyası Kurultayı’nda böylesi bir sekretaryaya duyulan ihtiyacı belirtmesi ve bunun bir an önce kurulması yönünde yaptığı çağrıyla birlikte hayat kazanmaya başlayan sekretarya, gerçekleştirilebildiği takdirde Türk Dünyası Birliği yolunda önemli kilometre taşlarından birini oluşturacaktır. Diğer taraftan Ankara’nın bölgeye dönük yeni stratejisini, diğer bir ifadeyle yol haritasını oluşturma noktasında halen “beyin egzersizlerini” devam ettirdiğini ve bir takım yanlışlarda ısrar edildiğini de burada üzülerek belirtmek gerekiyor.
TÜRK DÜNYASI BİRLİĞİNDE YENİ BİR HEYECAN RÜZGARI
Turgut Özal sonrası, Süleyman Demirel’le birlikte bölge ile ilişkilerde başlayan “iniş trendi” ve bu bağlamda rafa kaldırılan “Türk Dünyası Birliği” projesinin tozlu raflardan tekrar gün ışığına çıkartıldığı ve yeni bir heyecan rüzgârının esmeye başladığı şu günlerde geçmişten ders alınmaması ve ilgili Türk devletleri ile halen sağlıklı bir iletişim ortamının kurulamamış olduğunun görülmesi, açıkçası moral bozucu. Bu kapsamda 20-22 Şubat 2008 tarihleri arasında Antalya’da TBMM Başkanı Köksal Toptan tarafından söz konusu projenin hayata geçirilmesi yönünde Türkçe Konuşan Ülkeler Parlamentolararası Konseyi toplantısı, açıkçası bir başarısızlık olarak tarihteki yerini şimdiden aldı. Nitekim söz konusu toplantıya Özbekistan ve Türkmenistan’ın katılmaması, bu başarısızlığın en somut göstergesidir. Diğer bir ifadeyle yeni dönemdeki Türk Birliği projesi daha başlangıç aşamasında yara almıştır.
ANKARA BÖLGE DEVLETLERİNİ DİKKATE ALMALI
Ankara’nın en büyük yanlışlığı, bölge devletlerini yeterince dikkate almaması olmuştur. Böyle bir projeye bölgedeki tüm başkentlerle bire bir görüşmeler yapmadan ve gerekli alt yapı çalışmalarını gerçekleştirmeden başlayan Türkiye, süreci adeta bir oldubittiye getirmek isteyen bir görüntü ortaya sunmuştur. Bu görüntüye daha önce “hayır” diyen bölgenin, bundan sonraki süreçte buna “evet” demesi, en azından mevcut şartlar altında zaten beklenemez.
[img(500,400):5edc]http://www.kanala.com.tr/haberyonet/haberekle/images//turk_cumhuriyetleri_haritasi[1].jpg[/img:5edc]
Bu noktada Ankara’nın en büyük hatalarından birini, bu projeye Taşkentsiz başlaması olmuştur. Ankara-Taşkent arasındaki ilişkilerde, en azından siyasi bağlamda varlığını devam ettiren “soğukluğa” rağmen atılan bu adım, faydadan ziyade Türk Birliği sürecine sadece darbe vurur. Taşkent ile ilişkiler sağlıklı bir hale getirilmeden, diğer bir ifadeyle Özbekistan’a rağmen böyle bir projeyi gerçekleştirilebilmeyi düşünmek, büyük bir saflık olacaktır. Diğer taraftan, Türkmenistan’ın içinde bulunduğu şartlara, Türkmenbaşı döneminden kalan soğukluğa (her ne kadar 24-25 Mart 2008 tarihleri arasında Türkmen lider Berdimuhammedov’un Ankara ziyaretinde bunlar giderilmeye çalışılmış olsa bile) ve dış politikasındaki daimi tarafsızlık politikasına rağmen; içeriği ve hedefleri tam anlamıyla izah edilememiş olan bu projenin bu ülkeye dikte edilmesi ve katılımının beklenilmesi de, bir diğer ikinci hatayı oluşturmuştur.
Görüldüğü üzere Türkiye, bir kez daha aceleci davranmıştır.
BAĞIRA ÇAĞIRA TÜRK BİRLİĞİ KURULAMAZ
Türk Birliği elbette kurulmalıdır ve kurulacaktır da. Ama bu işin stratejisi bu şekilde olmamalıdır. Bağıra çağıra Türk Birliği kurulmaz. Dolayısıyla, mevcut stratejinin kendisi, bu projenin dış güçlere fırsat bırakmadan, kendi içinde sonunu getirmeye bire bir aday gözükmektedir.
[img(400,300):5edc]http://www.kanala.com.tr/haberyonet/haberekle/images//orta_asya_haritasi[1].jpg[/img:5edc]
Peki, nedir bu yanlışlıklar? Bu hataları bire bir ortaya koyduğumuzda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:
1. Ankara’nın ilgili bölge başkentlerini dikkate almamaktaki ısrarı ve bu projeyi birkaç devletin görünürdeki desteğiyle gerçekleştirebileceği inancı;
2. Ankara’nın ilgili Türk devletlerinin en başta dış politikada olmak üzere temel hassasiyetlerini göz önünde bulundurmaması;
3. Diğer Türk devletlerini ortak alfabe ve dil konusunda tepeden inmeci bir tavırla ikna etmeye çalışması;
4. Türk Birliği konusunda temel bir proje, yol haritası oluşturmadan, bunla ilgili alt yapı çalışmalarını gerçekleştirmeden ortaya çıkması;
5. Bu projenin bir Ankara projesi olduğu konusunda yeterince inandırıcı olamaması ve bunla ilgili olarak da özel bir gayret göstermemesi;
6. Çok iddialı söylem ve projelerle başta bu devletleri ürkütmesi, diğer bir ifadeyle zamanlama hatasının sonucu olarak, gereğinden fazla iddia sahibi olunması;
7. Ve her şeyden önemlisi, bu tür projelerle ortaya çıkılırken Ankara içinde bir siyasi kriz yaşanması ve bunun sonucunda bir hükümet projesi olarak algılanan Türk Birliği’nin Türkiye’de bir siyasi birlik ve istikrar gerekliliğini bir kez daha ortaya koyması
RAHMETLİ ÖZAL'DAN BERİ TÜRK BİRLİĞİ HEP LAFTA KALIYOR
Durum böyle olunca, rahmetli Özal’dan bu yana Türk Dünyası Birliği hep lafta kalıyor. Oysa Türkiye’nin daha rasyonel bir politika izlemesi ve buna uygun adımlar atması gerekiyor. Bu bağlamda ikili işbirliği stratejisi her nedense hep ihmal ediliyor. Bölge devletleriyle bire bir güçlü ilişkiler tesis edilmeden, bir anda hepsini içine alan bir işbirliği stratejisi güdülmeye çalışılıyor. Oysa Türkiye’nin başlangıç itibarıyla bu bölgede çekirdek ilişkiler, diğer bir ifadeyle lokomotif ilişkilerin önünü açması gerekiyor. Sonuçta Türkiye’nin kapasitesi, bir diğer ifadeyle sınırlılıkları belli. Bunun büyük bir projeyi yürütemeyeceği gerçeğinin artık kabul edilmesi gerekiyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin bölge ile iktisadi ve ticari alanda ilişkilerini geliştirmesi, güçlendirmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkacak etkileşim ve güçlü iletişim ile bir takım sonuçları elde edebileceğini de artık görmesi gerekiyor. Bunun için de özel sektörü bölgeye dönük yatırımlar konusunda teşvik etmesi, desteklemesi gerekiyor. Bu konuda Türkiye’nin Çin’e bakması yeterli. Çin, bölgeye silahlı kuvvetleriyle değil, sermayesiyle, teknolojisiyle, verdiği ucuz kredilerle ve desteklediği işadamlarıyla giriyor, açıktan açığa ilan ettiği, kurbağaları ürkütmeye yarayan büyük projelerle değil. Türkiye’nin ayrıca, her şeyden öte bölgede bir takım soğukluklar yaşadığı başkentler ile de aradaki anlamsız ve gereksiz sorunları giderme ve bu bağlamda bu devletlerin, özellikle de Özbekistan’ın artık uluslararası platformlarda yanında olduğu mesajını somut kararlarıyla göstermesi gerekiyor. Bunun için de büyükelçiliklerin sorun derinleştirici değil, sorun giderici bir şekilde yeni bir zihniyete kavuşması ve gerçekten bu projeye gönül verdiklerini her hal ve hareketleriyle ortaya koyması gerekiyor.
KIZIL ELMA ÜTOPYASI HEP BAKİ Mİ KALACAK?
Ezcümle, Türkiye Türk Birliği çalışmalarını öncelikle Antalya’dan değil, bu bölge başkentlerinden başlatmalıdır. Taşkent ile sorunlar giderilmeden, Aşkabat’ın hassasiyetleri göz önünde bulundurulmadan bir Türk Birliği projesi çok uzun yıllar daha bizim kızıl elmamız olmaya devam edecektir. Üstelik, Ankara’daki bu siyasi kavgalar ve istikrarsız bir Türkiye ile biz, açıkçası kağıt üstünde daha çok birlikler kurarız. Dolayısıyla, Türk Dünyası Birliği için öncelikle kendi içimizde birliği sağlamamız ve güçlü bir Ankara ile yola çıkmamız gerekiyor. Aksi takdirde, bir kez daha avucumuzu yalayabiliriz…
Birlik, KIZIL ELMAMIZ olmaya devam mı edecek?
"Bağıra çağıra Türk Birliği kurulamaz; strateji lazım!"
Türkiye’nin son dönemde Türk dünyasına dönük olan ilgisi, gerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gerekse de Başbakan Erdoğan’ın eylem ve söylemlerinde ağırlık kazanmaya başlamış durumda. Neredeyse son yedi yıldır ihmal edilen ve Türk dış politikasının ücra köşelerinden birini oluşturmaya başlayan bu bölgeye dönük ani ve yoğun ilgi, açıkçası başta Washington ve Moskova olmak üzere, ilgili birçok başkentin dikkatini fazlasıyla çekmeye başladı. Dikkati çekmekten öte bir merak ve endişe halinin bu başkentlerde hâkim olduğunu söylemek daha yerinde olacak.
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Mehmet Seyfettin Erol, Özal'ın hayali, Sezer'in oldukça ihmal ettiği tekrar yeşermeye başlayan Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerimizi konunun uzmanı olarak sizler için değerlendirdi.
Bu kapsamda “Türk Dünyası Sekretaryası” oluşturma çabaları olanca hızıyla devam ediyor. Başbakan Erdoğan’ın Ekim 2007’de Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen Türk Dünyası Kurultayı’nda böylesi bir sekretaryaya duyulan ihtiyacı belirtmesi ve bunun bir an önce kurulması yönünde yaptığı çağrıyla birlikte hayat kazanmaya başlayan sekretarya, gerçekleştirilebildiği takdirde Türk Dünyası Birliği yolunda önemli kilometre taşlarından birini oluşturacaktır. Diğer taraftan Ankara’nın bölgeye dönük yeni stratejisini, diğer bir ifadeyle yol haritasını oluşturma noktasında halen “beyin egzersizlerini” devam ettirdiğini ve bir takım yanlışlarda ısrar edildiğini de burada üzülerek belirtmek gerekiyor.
TÜRK DÜNYASI BİRLİĞİNDE YENİ BİR HEYECAN RÜZGARI
Turgut Özal sonrası, Süleyman Demirel’le birlikte bölge ile ilişkilerde başlayan “iniş trendi” ve bu bağlamda rafa kaldırılan “Türk Dünyası Birliği” projesinin tozlu raflardan tekrar gün ışığına çıkartıldığı ve yeni bir heyecan rüzgârının esmeye başladığı şu günlerde geçmişten ders alınmaması ve ilgili Türk devletleri ile halen sağlıklı bir iletişim ortamının kurulamamış olduğunun görülmesi, açıkçası moral bozucu. Bu kapsamda 20-22 Şubat 2008 tarihleri arasında Antalya’da TBMM Başkanı Köksal Toptan tarafından söz konusu projenin hayata geçirilmesi yönünde Türkçe Konuşan Ülkeler Parlamentolararası Konseyi toplantısı, açıkçası bir başarısızlık olarak tarihteki yerini şimdiden aldı. Nitekim söz konusu toplantıya Özbekistan ve Türkmenistan’ın katılmaması, bu başarısızlığın en somut göstergesidir. Diğer bir ifadeyle yeni dönemdeki Türk Birliği projesi daha başlangıç aşamasında yara almıştır.
ANKARA BÖLGE DEVLETLERİNİ DİKKATE ALMALI
Ankara’nın en büyük yanlışlığı, bölge devletlerini yeterince dikkate almaması olmuştur. Böyle bir projeye bölgedeki tüm başkentlerle bire bir görüşmeler yapmadan ve gerekli alt yapı çalışmalarını gerçekleştirmeden başlayan Türkiye, süreci adeta bir oldubittiye getirmek isteyen bir görüntü ortaya sunmuştur. Bu görüntüye daha önce “hayır” diyen bölgenin, bundan sonraki süreçte buna “evet” demesi, en azından mevcut şartlar altında zaten beklenemez.
[img(500,400):5edc]http://www.kanala.com.tr/haberyonet/haberekle/images//turk_cumhuriyetleri_haritasi[1].jpg[/img:5edc]
Bu noktada Ankara’nın en büyük hatalarından birini, bu projeye Taşkentsiz başlaması olmuştur. Ankara-Taşkent arasındaki ilişkilerde, en azından siyasi bağlamda varlığını devam ettiren “soğukluğa” rağmen atılan bu adım, faydadan ziyade Türk Birliği sürecine sadece darbe vurur. Taşkent ile ilişkiler sağlıklı bir hale getirilmeden, diğer bir ifadeyle Özbekistan’a rağmen böyle bir projeyi gerçekleştirilebilmeyi düşünmek, büyük bir saflık olacaktır. Diğer taraftan, Türkmenistan’ın içinde bulunduğu şartlara, Türkmenbaşı döneminden kalan soğukluğa (her ne kadar 24-25 Mart 2008 tarihleri arasında Türkmen lider Berdimuhammedov’un Ankara ziyaretinde bunlar giderilmeye çalışılmış olsa bile) ve dış politikasındaki daimi tarafsızlık politikasına rağmen; içeriği ve hedefleri tam anlamıyla izah edilememiş olan bu projenin bu ülkeye dikte edilmesi ve katılımının beklenilmesi de, bir diğer ikinci hatayı oluşturmuştur.
Görüldüğü üzere Türkiye, bir kez daha aceleci davranmıştır.
BAĞIRA ÇAĞIRA TÜRK BİRLİĞİ KURULAMAZ
Türk Birliği elbette kurulmalıdır ve kurulacaktır da. Ama bu işin stratejisi bu şekilde olmamalıdır. Bağıra çağıra Türk Birliği kurulmaz. Dolayısıyla, mevcut stratejinin kendisi, bu projenin dış güçlere fırsat bırakmadan, kendi içinde sonunu getirmeye bire bir aday gözükmektedir.
[img(400,300):5edc]http://www.kanala.com.tr/haberyonet/haberekle/images//orta_asya_haritasi[1].jpg[/img:5edc]
Peki, nedir bu yanlışlıklar? Bu hataları bire bir ortaya koyduğumuzda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:
1. Ankara’nın ilgili bölge başkentlerini dikkate almamaktaki ısrarı ve bu projeyi birkaç devletin görünürdeki desteğiyle gerçekleştirebileceği inancı;
2. Ankara’nın ilgili Türk devletlerinin en başta dış politikada olmak üzere temel hassasiyetlerini göz önünde bulundurmaması;
3. Diğer Türk devletlerini ortak alfabe ve dil konusunda tepeden inmeci bir tavırla ikna etmeye çalışması;
4. Türk Birliği konusunda temel bir proje, yol haritası oluşturmadan, bunla ilgili alt yapı çalışmalarını gerçekleştirmeden ortaya çıkması;
5. Bu projenin bir Ankara projesi olduğu konusunda yeterince inandırıcı olamaması ve bunla ilgili olarak da özel bir gayret göstermemesi;
6. Çok iddialı söylem ve projelerle başta bu devletleri ürkütmesi, diğer bir ifadeyle zamanlama hatasının sonucu olarak, gereğinden fazla iddia sahibi olunması;
7. Ve her şeyden önemlisi, bu tür projelerle ortaya çıkılırken Ankara içinde bir siyasi kriz yaşanması ve bunun sonucunda bir hükümet projesi olarak algılanan Türk Birliği’nin Türkiye’de bir siyasi birlik ve istikrar gerekliliğini bir kez daha ortaya koyması
RAHMETLİ ÖZAL'DAN BERİ TÜRK BİRLİĞİ HEP LAFTA KALIYOR
Durum böyle olunca, rahmetli Özal’dan bu yana Türk Dünyası Birliği hep lafta kalıyor. Oysa Türkiye’nin daha rasyonel bir politika izlemesi ve buna uygun adımlar atması gerekiyor. Bu bağlamda ikili işbirliği stratejisi her nedense hep ihmal ediliyor. Bölge devletleriyle bire bir güçlü ilişkiler tesis edilmeden, bir anda hepsini içine alan bir işbirliği stratejisi güdülmeye çalışılıyor. Oysa Türkiye’nin başlangıç itibarıyla bu bölgede çekirdek ilişkiler, diğer bir ifadeyle lokomotif ilişkilerin önünü açması gerekiyor. Sonuçta Türkiye’nin kapasitesi, bir diğer ifadeyle sınırlılıkları belli. Bunun büyük bir projeyi yürütemeyeceği gerçeğinin artık kabul edilmesi gerekiyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin bölge ile iktisadi ve ticari alanda ilişkilerini geliştirmesi, güçlendirmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkacak etkileşim ve güçlü iletişim ile bir takım sonuçları elde edebileceğini de artık görmesi gerekiyor. Bunun için de özel sektörü bölgeye dönük yatırımlar konusunda teşvik etmesi, desteklemesi gerekiyor. Bu konuda Türkiye’nin Çin’e bakması yeterli. Çin, bölgeye silahlı kuvvetleriyle değil, sermayesiyle, teknolojisiyle, verdiği ucuz kredilerle ve desteklediği işadamlarıyla giriyor, açıktan açığa ilan ettiği, kurbağaları ürkütmeye yarayan büyük projelerle değil. Türkiye’nin ayrıca, her şeyden öte bölgede bir takım soğukluklar yaşadığı başkentler ile de aradaki anlamsız ve gereksiz sorunları giderme ve bu bağlamda bu devletlerin, özellikle de Özbekistan’ın artık uluslararası platformlarda yanında olduğu mesajını somut kararlarıyla göstermesi gerekiyor. Bunun için de büyükelçiliklerin sorun derinleştirici değil, sorun giderici bir şekilde yeni bir zihniyete kavuşması ve gerçekten bu projeye gönül verdiklerini her hal ve hareketleriyle ortaya koyması gerekiyor.
KIZIL ELMA ÜTOPYASI HEP BAKİ Mİ KALACAK?
Ezcümle, Türkiye Türk Birliği çalışmalarını öncelikle Antalya’dan değil, bu bölge başkentlerinden başlatmalıdır. Taşkent ile sorunlar giderilmeden, Aşkabat’ın hassasiyetleri göz önünde bulundurulmadan bir Türk Birliği projesi çok uzun yıllar daha bizim kızıl elmamız olmaya devam edecektir. Üstelik, Ankara’daki bu siyasi kavgalar ve istikrarsız bir Türkiye ile biz, açıkçası kağıt üstünde daha çok birlikler kurarız. Dolayısıyla, Türk Dünyası Birliği için öncelikle kendi içimizde birliği sağlamamız ve güçlü bir Ankara ile yola çıkmamız gerekiyor. Aksi takdirde, bir kez daha avucumuzu yalayabiliriz…
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. 24 Ekim 2012, 00:30 tarafından Admin
» 100 büyükler
C.tesi 27 Şub. 2010, 03:16 tarafından Admin
» Ergenekon & Büyük klüp
Paz 19 Nis. 2009, 01:57 tarafından Admin
» Gizemli Haham MİT elemanı çıktı
Çarş. 26 Kas. 2008, 14:18 tarafından Admin
» ERGENEKON'un internet adresleri
C.tesi 04 Ekim 2008, 03:10 tarafından Admin
» KOLERA
Perş. 18 Eyl. 2008, 22:37 tarafından Admin
» yeni bir merhaba
Salı 16 Eyl. 2008, 19:47 tarafından Admin
» Darbe Çığırtkanları, ALIN SİZE DARBE !
Paz 14 Eyl. 2008, 01:27 tarafından Admin
» kurtlar vadisi gercek kişilikler
Perş. 11 Eyl. 2008, 23:37 tarafından Admin
» İşte PKK'nın sözde yönetim takımı
Perş. 11 Eyl. 2008, 23:30 tarafından Admin
» Yüzyılın en büyük davası : Ergenekon Operasyonu
C.tesi 26 Tem. 2008, 06:48 tarafından Admin
» KARAR BİRKAÇ SAATTE DE VERİLEBİLİR
Perş. 24 Tem. 2008, 09:10 tarafından Admin
» Ajan gazeteciler... Yazar Zihni Çakır, Ergenekon'un Çöküşü - 2
C.tesi 19 Tem. 2008, 03:15 tarafından Admin
» Türkiye'nin yakın tarihi : 7 darbe + 5 darbe girişimi ( Sarıkız, Ayışığı, Ayışığı-2 , Eldiven ve Yakamoz ) + Lahika 1
Cuma 18 Tem. 2008, 00:43 tarafından Admin
» MİT, Ergenekon'u beş yıl önce deşifre etmiş
Cuma 11 Tem. 2008, 19:25 tarafından Admin
» Ergenekon zanlısından dehşete düşüren telefon
Cuma 11 Tem. 2008, 19:19 tarafından Admin
» Abdüllatif Şener AK Parti'den istifa eti
Cuma 11 Tem. 2008, 19:15 tarafından Admin
» Vali: Eylem bir intihar saldırısı, 10 kişi gözaltında, kaçan 4. terörist de yakalandı
Cuma 11 Tem. 2008, 19:01 tarafından Admin
» Ergenekon'un ilginç yeni karargahı
Cuma 11 Tem. 2008, 18:57 tarafından Admin
» Darbe günlükleri ADD'de çıktı
Cuma 11 Tem. 2008, 00:46 tarafından Admin
» Ergenekonun üstünü neyle örtmeye çalışıyolar ?
Cuma 11 Tem. 2008, 00:33 tarafından Admin
» Ergenekon, Taksim'de bombalı eylem için tim kurmuş
Perş. 10 Tem. 2008, 01:33 tarafından Admin
» İstanbul'daki ABD Başkonsolosluğuna terör saldırısı düzenlendi, 3 Polisimiz şehit oldu
Perş. 10 Tem. 2008, 01:26 tarafından Admin
» Hilmi Özkök, darbe girişimini yalanlamadı
Perş. 10 Tem. 2008, 01:20 tarafından Admin
» PKK, 3 Alman dağcıyı kaçırdı
Perş. 10 Tem. 2008, 01:13 tarafından Admin
» Ergenekon zanlıları, Harp Okulu öğrencileriyle de görüşüyormuş
Perş. 10 Tem. 2008, 01:10 tarafından Admin
» Fırat, CHP'ye yüklendi: Acaba Ergenekon'la ilgili bir korkuları mı var ?
Perş. 10 Tem. 2008, 01:07 tarafından Admin
» Metris'ten Kocaeli F tipi cezaevine sevkedildiler
Çarş. 09 Tem. 2008, 02:41 tarafından Admin
» Ergenekon, Büyükanıt'ı da fişlemiş
Çarş. 09 Tem. 2008, 02:17 tarafından Admin
» Ergenekon'un üçüncü bir darbe planı daha ortaya çıktı; Kodadı: Eldiven
Salı 08 Tem. 2008, 00:40 tarafından Admin
» Eruygur'un ofisinde baston şeklinde esrarengiz silah
Salı 08 Tem. 2008, 00:36 tarafından Admin
» Emekli Oramiral Özden Örnek'ten 'Darbe günlüğü' açıklaması
Salı 08 Tem. 2008, 00:31 tarafından Admin
» İşte 'Darbe Günlükleri'nin tam metni
Ptsi 07 Tem. 2008, 00:14 tarafından Admin
» Yeni adresleri Metris Cezaevi
Ptsi 07 Tem. 2008, 00:10 tarafından Admin
» Mete Göktürk: Çetenin dışarıda kalan unsurları devreye girerse, dağ fare doğurur
Ptsi 07 Tem. 2008, 00:03 tarafından Admin
» Tuncay Özkan'ın 'kaos' mitingi deşifre olunca kimse katılmadı
Paz 06 Tem. 2008, 23:58 tarafından Admin
» Can Dündar, Savcı Zekeriya Öz'ü hedef göstermekten ifade vermiş
Paz 06 Tem. 2008, 23:52 tarafından Admin
» Ergenekon zanlısı Kuddusi Okkır öldü
Paz 06 Tem. 2008, 23:50 tarafından Admin
» Eruygur ve Tolon tutuklandı
Paz 06 Tem. 2008, 03:34 tarafından Admin
» Sinan Aygün ve emekli Albay Uğur tutuklandı
Paz 06 Tem. 2008, 03:31 tarafından Admin
» Abdüllatif Şener karar verdi, parti kuruyor
Paz 06 Tem. 2008, 03:20 tarafından Admin
» Türk-Kazak ilişkilerini Türk dünyasına örnek gösterdi
Paz 06 Tem. 2008, 03:16 tarafından Admin
» Rus-Gürcü gerilimi tırmandı Kafkasya yine diken üstünde
Paz 06 Tem. 2008, 03:12 tarafından Admin
» Ergenekon zanlısı Osman Gürbüz, Gazi provokatörü çıktı
C.tesi 05 Tem. 2008, 00:09 tarafından Admin
» Paksüt: Hangi karar çıkarsa çıksın Türkiye'de kıyamet kopacak
C.tesi 05 Tem. 2008, 00:00 tarafından Admin
» Temmuz'a kadar ülkeyi kana bulayacaklardı
Cuma 04 Tem. 2008, 02:47 tarafından Admin
» Devletin milletle barışması açısından Ergenekon - Mustafa Acar -
Cuma 04 Tem. 2008, 02:44 tarafından Admin
» DHKP-C'nin Başbakan'a suikast planlarında Ergenekon izi
Cuma 04 Tem. 2008, 02:39 tarafından Admin
» 'Mitingler planlandığı gibi pazar günü yapılacak'
Cuma 04 Tem. 2008, 02:37 tarafından Admin
» Askeri tahrik edenler, şimdi panikteler... - Hüseyin Gülerce -
Perş. 03 Tem. 2008, 01:37 tarafından Admin
» Ergenekon zanlıları 'terör örgütü'nden yargılanacak
Perş. 03 Tem. 2008, 01:29 tarafından Admin
» İlginç iddia: Madımak'ın arkasında Ergenekon vardı
Perş. 03 Tem. 2008, 01:26 tarafından Admin
» Küçük'ten büyüğe Ergenekon'dan çıkış - İrfan Yıldırım -
Perş. 03 Tem. 2008, 01:22 tarafından Admin
» Gözaltı kararı çıktığı gün Rusya'ya gitmiş
Perş. 03 Tem. 2008, 01:18 tarafından Admin
» Rusya ile hedef; çok boyutlu yoğunlaştırılmış ortaklık
Perş. 03 Tem. 2008, 01:15 tarafından Admin
» Futbolda İngiltere'yi geçtik!
Perş. 03 Tem. 2008, 01:12 tarafından Admin
» Deniz ******: Çok saygın insanlar gözaltına alınıyor
Perş. 03 Tem. 2008, 01:08 tarafından Admin
» Ergenekon'a 'rövanş' demek savcılara haksızlık
Perş. 03 Tem. 2008, 01:05 tarafından Admin
» Kim kimdir?
Çarş. 02 Tem. 2008, 06:19 tarafından Admin
» 23 kişi gözaltına alındı, 1 kişi aranıyor
Çarş. 02 Tem. 2008, 06:15 tarafından Admin
» Gecekondudaki el bombalarıyla başlamıştı
Çarş. 02 Tem. 2008, 06:03 tarafından Admin
» Ergenekon'da büyük gözaltı
Çarş. 02 Tem. 2008, 06:03 tarafından Admin
» Anayasa Mahkemesi'nden kapatmaya karşı özgürlükçü yorum
Çarş. 02 Tem. 2008, 05:38 tarafından Admin
» Ergenekon Erzurum'a uzandı
Çarş. 02 Tem. 2008, 05:35 tarafından Admin
» Siyasetin gündemi Ergenekon soruşturması
Çarş. 02 Tem. 2008, 01:10 tarafından Admin
» İddianame bitme aşamasına geldi
Çarş. 02 Tem. 2008, 01:05 tarafından Admin
» Bazılarının kimyası bozuldu - Ali AKKUŞ -
Çarş. 02 Tem. 2008, 01:00 tarafından Admin
» Aygün'ün tuvaletindeki esrarengiz silah
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:55 tarafından Admin
» Dış ve iç gelişmeler vurdu Borsa dip, faiz tavan yaptı
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:51 tarafından Admin
» Talat ile Hıristofyas 'tek egemenlik' için el sıkıştı
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:49 tarafından Admin
» Cumhuriyet yazarından tehdit gibi sözler
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:45 tarafından Admin
» ATO'yu ziyaret eden CHP'liler Ergenekon zanlılarına destek verdi
Çarş. 02 Tem. 2008, 00:42 tarafından Admin
» Anayasa Mahkemesinden suç duyurusu: CHP, hesaplarında 1 milyon YTL usulsüzlük yaptı
Cuma 27 Haz. 2008, 18:36 tarafından Admin
» Avrupa'dan sert uyarı: Parti kapatmak demokrasiye darbe olur
Cuma 27 Haz. 2008, 18:33 tarafından Admin
» Sınırda mayın temizliği çalışması başladı
Cuma 27 Haz. 2008, 18:25 tarafından Admin
» 'AK Parti ile DTP arasındaki farkı gözetiyoruz'
Cuma 27 Haz. 2008, 18:19 tarafından Admin
» Ürküten rapor: İncirlik üssü ABD'nin nükleer silah deposu
Cuma 27 Haz. 2008, 18:15 tarafından Admin
» YAŞ öncesindeki son MGK beş buçuk saat sürdü
Perş. 26 Haz. 2008, 20:36 tarafından Admin
» AK Parti kapatılırsa denetim başlar
Perş. 26 Haz. 2008, 20:33 tarafından Admin
» Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde 'PKK'lı temizlikçi' skandalı
Perş. 26 Haz. 2008, 20:29 tarafından Admin
» CHP ve MHP ortak bildiride buluştu!
Perş. 26 Haz. 2008, 20:25 tarafından Admin
» Yeşilay' ın uyuşturucu raporu
Perş. 26 Haz. 2008, 20:04 tarafından Admin
» Başbuğ, başbakanlıktaki sürpriz görüşmenin nasıl gerçekleştiğini anlattı
Çarş. 25 Haz. 2008, 21:29 tarafından Admin
» 'Kapatma davası enflasyonu ve faizi yükseltti, bedeli çok ağır'
Çarş. 25 Haz. 2008, 21:22 tarafından Admin
» Taraf'tan ilginç belge: Dağlıca baskınını Genelkurmay önceden biliyordu
Çarş. 25 Haz. 2008, 12:53 tarafından Admin
» CHP bir başka televizyon kanalına da para aktarmış
Çarş. 25 Haz. 2008, 12:48 tarafından Admin
» Cumhurbaşkanı Gül'den ekonomide titizlik uyarısı
Çarş. 25 Haz. 2008, 12:46 tarafından Admin
» Bahçeli'nin 'kenara çekil' teklifi yargısız infaz, ibretle izliyorum
Çarş. 25 Haz. 2008, 12:40 tarafından Admin
» Sürpriz buluşma; Başbakan, Kara Kuvvetleri Komutanı'nı Başbakanlık konutuna çağırdı
Salı 24 Haz. 2008, 22:40 tarafından Admin
» Yargıtay Genel Kurulu beraat kararını onadı
Salı 24 Haz. 2008, 22:36 tarafından Admin
» ATAK Helikopter Projesi resmen imzalandı
Salı 24 Haz. 2008, 20:06 tarafından Admin
» Taraf meydan okudu: Ortaya çıkarın gazeteyi kapatalım
Ptsi 23 Haz. 2008, 19:51 tarafından Admin
» GENEL SEÇİMLER
Paz 22 Haz. 2008, 20:33 tarafından Admin
» Açıklama, belgenin varlığının itirafıdır
Paz 22 Haz. 2008, 18:38 tarafından Admin
» İlker Başbuğ Mescid-i Aksa'da
Paz 22 Haz. 2008, 18:31 tarafından Admin
» 'Bizim lügatimizde ne bıkkınlık ne de küskünlük var'
Paz 22 Haz. 2008, 18:24 tarafından Admin
» PKK'nın Erzurum-Bingöl sorumlusu öldürüldü
Paz 22 Haz. 2008, 18:21 tarafından Admin
» 7. darbeyi kim yapacak?
Paz 22 Haz. 2008, 17:48 tarafından Admin
» AK Parti Kızılcahamam'da savunma stratejesini belirledi
Paz 22 Haz. 2008, 17:46 tarafından Admin