HERŞEY VATAN İÇİN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kene Biyolojik Savaşin Bir Araci Mi?

Aşağa gitmek

Kene Biyolojik Savaşin Bir Araci Mi? Empty Kene Biyolojik Savaşin Bir Araci Mi?

Mesaj tarafından Admin Perş. 29 Mayıs 2008, 20:16

Kene Biyolojik Savaşin Bir Araci Mi?


Haber bültenlerinde çokca geçen bir giriş vardır: "Kısa adı x....olarak bilinen" diye başlar ve uzun adın açıklanmasından sonra konusu ne ise açıklamak sürer gider.
Biz de yazımıza böyle başlayalım ve "kısa adı 'KKKA ya da KKHA' olan" diye yazımızı sürdürelim.
Kısa adı "KKKA" olarak bilinen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ya da kısa adı "KKHA" olarak bilinen Kırım Kongo Hemorajik Ateş, özellikle keneler yoluyla bulaşan bu sendrom ilk kez 1944 yılında Batı Kırım'da ortaya çıkmıştır.
Asya ve Doğu Avrupa ülkelerinde görülen sendrom, Türkiye'de 2002 yılında ortaya çıkan epidemi sırasında tanımlanmıştır.Bundan sonrası tıp biliminin alanına girmektedir, ilgilisi ve bilgi edinmek isteyenler bu dalın kaynaklarına baş vurabilirler.
Bu konu ile bizi ilgilendiren bir başka dikkat çekici not, keneye bağlı hastalıkların en yaygın olduğu ülkenin U.S.A olmasıdır. Kene ile savaşta geliştirilen onlarca araç- gereç geliştirilmiştir. Hemen her evde bulunan ve keneyi döndürmeden kolayca ve güvenli bir şekilde çıkartmaya yarayan özel bir kaşıktır.

Biyolojik savaşın ilk alarm çanlarının çalındığı yıllardır bu yıllar ve çanın başında U.S.A oturmaktadır.O bildik "demokrasi- özgürlük- barış!" palavraları ile çanına vurdukça nice salakoların ağzının suyu akmakta, bir süre sonrada var olan "demokrasi- özgürlük ve barış" içerisindeki yaşamlarından olmaktadırlar. Emperyalist bir devletin yapacağı doğrudan sömürüdür ve ilkeleri budur. Saltanat için ülkelerinin en tepesinde "Tepedelenler" olduğunu sananların çan sesleri arsında pusuya düşürüldükleri, ardından saltanatlarının yanında kellelerinden oldukları geçici bir bahardır bu süreç...
Ahmak kafalar her dönemde bol oranlarda, üstelik ekilmeden biçilmek için boy gösterdiğinden, emperyalistler için özel kazı yapmak gibi bir dert asla yoktur; devşirilecekler yabanıl otlar gibi boylarını uzatırlar.
Böyle salakoların olduğu ülkelerde, onlara tav olan nice salakonun varlığından konu etmeye bile gerek yoktur, çünkü yüzdeleri olabildiğince çoktur.
Karşılarında olanların gafleti ya da dalaleti uyanmaz kış uykusuna yatınca da keyifler salako imparatorluğu için ke-kadır artık.
Bundan sonra görünen değil, görünmeyen savaş başlatılacaktır ki; bunun adı biyolojik savaştır.
Irak'taki işgali ile burnumuzun dibine kadar gelen ve "Kenebaşı U.S.A" nın bu alanlarda dolaşmasının ardından ansızın kene ısırması ile yaygınlaşan ölümler aldı başını gitmeye başladı.
Bu kenelerin Coni'lerini biliyorduk ama, sekiz ayaklı ve görme engelli olanlarını üstelik minicik çapları ile öldürdüklerini hiç duymamıştık. Bizim yerli kenelerimiz yüzyıllardır kan emerdi fakat ölümcül bir vakaya rastlanılmamıştı.
Her ne denli iki ayaklı kenelerimiz ülkenin en varsıl yerlerini ısırmayı kotarıp "en büyük talancı, yalancı, dolancı, din taciri" olmak için yıllardır kulvarlarda koşuştursa da; minicik kenelerimizle insanlarımız ve hayvanlarımız birlikte yaşamayı sürdürmüşlerdir.
Yeni Milenyumla birlikte başlayan "Keneizm" ve "Keneistler" bir anda çevremizi sarmış, ülkemizde görülen kene saldırıları hem ülkeyi hem de insanları iyi ısırmaya başlamıştır. Ülkenin her yanında görülen keeler yetmezmiş gibi bu kez ölümcül olanlar tuttuğunu yısırmış ve canından eder olmuştur.
Bu keneler başka keneler ve bildik bir yanları yok!
Bilinmeyen denklem formülü ile ve özellikle üretilip, yurdun değişik yerlerine yay(dır)ıldıklarından artık şüphe etmek ve konuya çok ciddi eğilmek zamanı geldi gibi.
İkibinli yıllar biz de yeni yapılanmalara ve yabancıların her türlü yatırım yapmaya başladıkları, AB-D li bazı ukalaların Türkiye'yi yolgeçen hanı sanmaya başladıkları ,haddini açan demeç ve öneriler verdikleri,dış politik hiçbir başarısı olmayan iktidarın
bunları görmezden geldiği ya da doğrudan kendi ülkesini bu zibidilere şikayet ettiği yıllar...
Yine bu yıllar "Kuş Gribi " ile kümes hayvanlarının yok edildiği, tarımın- ziraatın öldürüldüğü yıllar.
Bir yine de, koskoca ülkenin elinde avucunda var olanları satıp- satıp "gelişmişlik!" yaptığı yıllar.
Şimdi, kene ile son darbeyi yemek için yapılan bir sondajlamanın tutsağı yapılmak isteniyoruz ve özel kene timleri kimi bulursa "dost- müttefik! bir ülkedeyiz" demeden keneler can almayı sürdürüyor...
Bir ülkede hükümetler susabilir ama, devlet susmamalıdır.Halk asla susmamalı ve bu tür tuzakların olup- olmadığını dillendirmelidir..!Sivil Toplum Örgütü diye salınanlar artık çay partilerini bırakmalı ve ülkenin kanayan yaralarına bir yenisi eklenen kenelerin kanatmalarının üzerine gitmek için bi'haber olanları uyaracak ne varsa yapmalıdır!
Soru şu: "Bu can alıcı ve muhtemelen biyolojik savaş aracı gibi kullanılan kenelerle baş edilebilir mi?"
Yanıtı: "İki ayaklı keneler aklıselim olmaya başladığında evet."

KAYNAK : Ulusalses
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 728
Yaş : 34
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 27/05/08

https://istanbul.hareketforum.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz